|
 |
|
BEBEİMEEE |
|
|
|
SİTEME DESTEK VERDİGİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER |
|
|
|
|
|
 |
|
ŞİİRLER |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
English |
Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın,
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak
|
Living is no laughing matter:
you must live with great seriousness
like a squirrel, for example-
I mean without looking for something beyond and above living,
I mean living must be your whole occupation.
|
Nazım Hikmet Ran |
24 Eylül 1945
En güzel deniz:
Henüz gidilmemiş olanıdır.
En güzel çocuk:
Henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz:
Henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
Henüz söylememiş olduğum sözdür...
Nazım Hikmet Ran
Her Şey Sende Gizli
Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın,
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin, Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun.
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar inansın.
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer;
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret,
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın.
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın,
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak,
Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir,
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli,
Bebek ağladığı kadar bebektir.
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...
Can Yücel
Dostları Olmalı İnsanın
Dostları olmalı insanın,
Aynen gemilerin limanlari gibi
Zaman zaman uğradığın
Yükünü boşalttığın
Dalgalar dininceye kadar beklediğin koynunda
Sonra açık denizlere uğurlamalı seni,
Geri döneceğin günü bekleme umuduyla
Bazen rüzgara o açmalı yelkenini
Yanağına konan bir öpücüğün coşkusuyla
Halatlarını çözmeli
Seni çok ama çok özlemeli
Dostları olmalı insanın,
Ermiş, bilge, hayatı ezbere okuyabilen
Düşünmediklerini düşündüren
Seni bir cambaz ipinde güvenle tutabilen
Gerektiginde senin için ateşi yutabilen
Yolunu ısıtan ustan olmalı,
Şekillendirmeyi öğretmeli hayatın çömleğini
Sana verebilmeli soğuk bir kış gününde
Üzerindeki tek gömleğini.
Oğuzkan Bölükbaşı
Sevi Şiiri
Ben senin en çok sesini sevdim
Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi
Önce aşka çağıran, sonra dinlendiren
Bana her zaman dost, her zaman sevgili
Ben senin en çok ellerini sevdim
Bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak
Nice güzellikler gördüm yeryüzünde
En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak
Ben senin en çok gözlerini sevdim
Kah çocukça mavi, kah inadına yeşil
Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar
Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil
Ben senin en çok gülüşünü sevdim
Sevindiren, içimde umut çiçekleri açtıran
Unutturur bana birden acıları, güçlükleri
Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman
Ben senin en çok davranışlarını sevdim
Güçsüze merhametini, zalime direnişini
Haksızlıklar, zorbalıklar karsısında
Vahşi ve mağrur bir dişi kaplan kesilişini
Ben senin en çok sevgi dolu yüreğini sevdim
Tüm çocuklara kanat geren anneliğini
Nice sevgilerin bir pula satıldığı bir dünyada
Sensin, her şeyin üstünde tutan sevgini
Ben senin en çok bana yansımanı sevdim
Bende yeniden var olmanı, benimle bütünleşmeni
Mertliğini, yalansızlığını, dupduruluğunu sevdim
Ben seni sevdim, ben seni sevdim, ben seni...
Ümit Yaşar Oğuzcan
Seviyorum Seni
Seviyorum seni ekmeği tuza banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
Ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi,
Ağır posta paketini, neyin nesi belirsiz,
Telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi.
Seviyorum seni denizi ilk defa uçakla geçer gibi.
İstanbul'da yumuşacık kararırken ortalık
İçimde kımıldanan birşeyler gibi
Seviyorum seni 'yaşıyoruz çok şükür' der gibi.
Nazım Hikmet Ran
|
Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Birşey Var
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya
Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin
İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
Ataol Behramoğlu
Değişik
Başka türlü bir şey benim istediğim:
Ne ağaca benzer, ne de buluta.
Burası gibi değil gideceğim memleket
Denizi ayrı deniz,
Havası ayrı hava..
Bir başka yolculuk dalından düşmek yere
Yaşadığından uzun
Bir tatlı yolculuk dalından inmek yere
Ağacın yüksekliğince
Dalın yüksekliğince rüzgarda
ve bir yeni ömür
Vardığın çimen yeşilliğince
Nerde gördüklerim?
Nerde o beklediğim
Rengi başka
Tadı başka..
Can Yücel
Bir Gün
Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum
Bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin, acil
Örtün karanlıkları masmavi denizlerde
Ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl
O bütün özlemlerin koyulaştığı yerde
Bil ki seni bekliyorum
Bir sabah gün doğarken aç perdelerini, bak
Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar
Kendini tadılmamış derin bir hazza bırak
Dökülsün dudağından en umutlu şarkılar
Bil ki seni istiyorum
Gecelerden bir gece uyanırsan apansız
Uzaklarda elemli, garip bir kuş öterse
Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız
Ve bir gün kabrimde bir kara gül biterse
Bil ki seni seviyorum
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ben Seni Sevdim mi
Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne
Tuttum, ta içime oturttum seni
Aldım, okşadım saçlarını, öptüm
İçtim yudum yudum güzelliğini
Ben seni sevdim mi? Sevdim elbette
Bendeydi özlemlerin en korkuncu
Çıldırırdım sen ne kadar uzaksan,
Aşk değil, hiç doymayan bir şeydi bu
Ben seni sevdim mi? Sevdim doğrusu
Sevdikçe tamamlandım, bütünlendim
Biri vardı ağlayan gecelerce
Biri vardı sana tutkun; o bendim
Ben seni sevdim mi? Sevdim en büyük
En solmayan güller açtı içimde
Ömrümü değerli kılan bir şeydin
Sen benim boz bulanık gençliğimde
Ben seni sevdim mi? Sevdim, öyle ya
Bir çizgiye vardım seninle beraber
Ve bir gün orada yitirdim seni
Ben seni sevdim mi? Sevdim....
Ümit Yaşar Oğuzcan
|
|
|
Biliyor muydunuz?
|

Google'ın Stanford Üniversitesindeki bir doktora çalışması sonrasında ortaya çıktığını, henüz google.com ortada yokken adresinin google.stanford.edu olduğunu, ilk ortaya çıktığında bir sorguya cevap vermesinin 15-20 saniye sürdüğünü biliyor muydunuz?
|
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
AŞK |
|
|
|
|
|
 |
|
AŞK |
|
|
|
|
|
|
Ne olur bu gece uykumu bölme
Var git düşlerimden, var git bu akşam
Tam unuttum derken aklıma düşme
Var git hayalimden, var git bu akşam
Yağmur istiyorsan gözyaşıma bak
Yangın istiyorsan yüreğime bak
Ne olursun beni benimle bırak
Var git gözlerimden, var git bu akşam
Nasıl unutulur böyle sevgiler
Neler yaşamıştık bir düşün neler
Her köşede durur senden gölgeler
Var git gözlerimden, var git bu akşam
Aldığım her nefes seni fısıldar
Gelir ta kalbimden vurur şarkılar
Sana mı sözlenmiş bütün akşamlar
Var git anılardan, var git bu akşam
Gözlerin bir kilit vurdu gönlüme
Senden başkasını hiç sevemem
Ne engeller koydu kader önüme
Yine de ben senden vazgeçemem
Aşkın ateş oldu kahrolmam için
Hasret kurşun oldu vurulmam için
Günler asır oldu yıkılmam için
Yine de ben senden vazgeçemedim
Ne büyük bir aşktın anlatamadım
Kimler gelip geçti unutamadım
Uğrunda mevsimler yıllar harcadım
Yine de ben senden vazgeçemedim.
O seni düşünmek yok mu
Geceler dolusu seni düşünmek
Sarılmak karanlıklara sen diye
Sen diye kucaklamak yorganı okşamak, öpmek
O seni beklemek yok mu
Her gün sabahlara dek uykusuz beklemek
Ahh, ayak sesleri, kapı gıcırtıları bilemezsin
Bir defa yaşamaktır o, bin defa ölmek
O seni özlemek yok mu
Saçlarını, ellerini, dudaklarını özlemek
Uzun uzun gözgöze gelmek seninle
Seninle bir olmak, beraber olmak, sevişmek
O seni gizlemek yok mu
Kuşlardan, çiçeklerden bile kıskanıp gizlemek
Seni saklamak içimde delice, divanece
Öylece yaşamak seni, öylece sevmek
Ve seni kaybetmek yok mu
Bulduktan sonra seni kaybetmek
İşte o beni yakan, yıkan, solduran
Ses versem de duyamazsın artık
Yüreğimde kan, gözlerimde kan, dudaklarımda kan
Ellerim titredi veda ederken
Yalvarıp "dur gitme" diyesim geldi
Sen gittin karardı gözümde dünya
O anda orada ölesim geldi!
|
|
|
|
|
|
 |
|
DAMAR |
|
|
|
|
|
|
Aşk sevipte ayrı kalmaksa,
Sevgilerin sonu hep ayrılıksa,
Ömürlerin sonu hep böyle karanlıksa
Al dünya bu aşkı, sende kalsın...
|
|
|
|
|
|
 |
|
AYRILIK |
|
|
|
|
|
|
Kötü diye bir şey olmasaydı, cehennem boş kalırdı. sen beni kırmasaydın, bu can uğruna fedaydı...seni cok seviyorum |
|
|
|
|
|
 |
|
SENSİZLİK |
|
|
|
|
|
|
Yine sensiz geçen bu gecemde
Göz yaşlarım benimle birlikte
Elimde senin resmin
Dalar giderim yine eski günlere
Hayat sevince,sevilince güzelmiş
Ben sevdim sevilmedim
Bu yüzden bütün umutsuzluğum,kırgınlığım
Birtek ona nefretim
Sevdiğinin yolunu beklemekmiş zor olan
Sevilmeyi ümit etmekmiş beni ağlatan
Geceleri ağlarımya ben hani
Yıldızlar şahidim olsun diye belkide...
Zaten birtek onlar şu karanlık gecemi aydınlatan
Birtek onlar ben kaybolmuşken yol gösteren
Sadece onlar bana sevmeyi öğretip ,
Sevilmeyi beklememi söyleyenler...
|
|
|
|
Bugün 1 ziyaretçikişi burdaydı! |